Merada otlatma sıklığı verimi başarılı seviyelere taşımaktadır. Hayvancılıkta hem verimlilik hem de sürdürülebilirlik açısından merada otlatma fazlası ile mühim olan faktörlerden bir tanesidir. Meraların sağlıklı kalmasının yanı sıra hayvanların maksimum seviyede besin alması doğru planlanmış bir otlatma yönetimi ile mümkün olmaktadır. Aksi takdirde otlatma sıklığı doğru ayarlanmadığında gerek mera ekosistemine gerek de hayvansal üretime yani verimliliğe olumsuz yönde etki etmektedir.
Meralarda otlatma sıklığının verime etkisini anlamak ve gözlemlemek için birtakım hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bitkilerin büyüme döngüsü ilk etapta olmak üzere hayvanların otlama davranışları ve meranın kendi kendini yenileme süreci kesinlikle dikkate alınmalıdır. Çünkü meralar üzerinde otlatılan hayvanların sayısına ve otlatma süresine göre verimli hale gelebildiği gibi tersi de olabilmektedir. Bu nedenle kullanımlara paralel olarak meralar çok daha fazla verimli olabileceği gibi geçen zamanla birlikte verim kaybı da yaşanabilmektedir.
Otlatmanın sıklıkla yapılması diğer bir ifadeyle hayvanların aynı alanda zaman geçmeden tekrar tekrar otlatılması bitkilerin yeterli seviyede büyümeden tüketilmesine yol açmaktadır. Çünkü sık otlatma durumu bitkilerin kök gelişimini zayıflatmakta olup, toprak üstündeki örtüyü azaltacağından erozyon riski de artış göstermektedir. Merada ot veriminin düşmesi, ot çeşitliliğin azalması ve meraların zaman içerisinde verimsiz olması, otlatmadaki sıklıktan dolayı yaşanmaktadır.
Yoğun otlatmaya bağlı seçici otlanma sıkıntısı da başlamaktadır. Çünkü hayvanlar, severek tükettikleri türleri sürekli otladıklarında bu bitkiler geçen zamanla birlikte yok olmaktadır. Böylelikle hayvanların çok az tercih ettiği ve genel olarak daha düşük besin değerine sahip bitki türleri çoğalmaktadır. Besin değeri düşük türlerin çoğalması ise mera kalitesini düşürürken, hayvanlar da besin ihtiyacını karşılayamazlar. Mera kalitesindeki düşüş de hayvanlardaki canlı ağırlık artışı yavaşlatacağı gibi süt ve et veriminde düşüşler olmaktadır.
Yoğun otlatmanın tersine çok seyrek otlatma da arzu edilmeyen sonuçların alınmasında etkilidir. Şayet meralardaki otlatma sıklığı çok düşük olduğunda da otlar büyüyeceğinden hem kartlaşır hem de besin değerini yitirirler. Bu olumsuzlukların yanı sıra, bazı bitki türlerinin fazla büyümesi diğer cinslerin gelişimini durduracağından mera florasındaki denge bozulmaktadır. Seyrek otlatma durumu hayvanların gereksinim duyduğu taze ve genç otların tüketmesini kısıtlayacağından, riskli olmaktadır. Belirtmiş olduğumuz seyrek otlama hayvanların performansını olumsuz etkileyeceğinden verime de negatif yönde etki etmektedir.
Hayvanları otlatma sıklığı, meradaki bitkilerin yenilenmesi adına kesinlikle zaman tanıyacak şekilde olmalıdır. Ayrıca meralar yönetilirken hayvanlar kaliteli yemden faydalanabileceği sistemde ayarlanmalıdır. Mera yönetiminin doğru yapılması adına dönerli otlatma sistemleri, ideal olan uygulamalardandır. Meraların önce bölümlere ayrılması ve sonrasında belirli aralıklarla hayvanların otlatılması fazlası ile etkili olurken, sürdürülebilir verim açısından gerekli olan bir durumdur. Uygulanacak olan bu sistem sonrasında ayrılan bölümler, belirli bir otlatma süresi sonunda dinleneceğinden otlar yeniden gelişim göstermektedir. Böylelikle mera örtüsü sağlıklı bir şekilde korunurken, hayvanlar sürekli olarak kartlaşmamış ve besleyici otlara erişebilmektedir.
Merada otlatma sıklığı bitkisel ve hayvansal üretimi etkileyen temel faktörlerdendir. Otlatmadaki sıklık merayı zayıflatırken verim seviyesini minimuma indirgemektedir. Hayvanların seyrek otlatılmasıysa hayvanların beslemesini zor duruma sokmaktadır. Dengeli otlatma mera kaynaklarını korurken, uzun vadede yüksek verim sağlamaktadır.
Mera yönetimi bilgi, planlama ve izleme gerektirmektedir. Hayvanları otlatma sıklığı, hava şartları, bitkilerin cinsi, mera tipi ve hayvan sayısı göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Otlatmanın sürekliliği için mera, uzun ömürlü ve verimli bir üretim alanı olarak en iyi şekilde korunmalıdır.