Buzağılara doğumları sonrasında en kısa süre içerisinde başlanarak ağız sütünün verilmesi gerekmektedir. İlk 3 gün, günde 3 öğün olacak şekilde, her öğünde en az 1.5 litre olmak kaydıyla, günlük toplamda 4-5 litre kadar ağız sütü verilmelidir. Ortalama büyüklüğe sahip bir siyah alaca buzağı doğumu sonrasında ilk 6 saat içerisinde en az 2-3 litre kadar ağız sütü tüketmelidir. Buzağının doğumundan sonraki ilk 12 saat son derece önemlidir. Bu süre içerisinde bağışıklık maddelerinin yarayışlılık seviyesi çok daha yüksek olmaktadır. Ağız sütü verilmesinde emme ya da kovadan içme yerine biberon ile içirme yöntemi tercih edilmelidir. Ağız sütünün taze olması gerekmektedir. Farklı hayvanların ağız sütleri karıştırılarak buzağılara verilmemelidir. Ağız sütü 37 derece sıcaklıkta, biberon ile 80 santimetre yükseklikten 45 derecelik açı ile buzağıya verilmelidir.

Ağız Sütü Neden Önemlidir?

İneklerin ağız sütü, normal süt ile kıyaslandığında birkaç kat fazla besin maddesini içermektedir. Buzağı doğum ile beraber anne karnındaki korunaklı alandan, aniden farklı bir ortama geçiş yapmaktadır. Ağız sütü, buzağıların hastalıklara karşı bağışıklıklarını sağlayan maddeleri bünyesinde bulundurmaktadır. Buzağı anne karnından bağışıklık maddelerini almadan doğmaktadır. Ağız sütü buzağının ilk aşısı yerine geçmektedir. Ağız sütü tüketilmesi doğumdan sonra 2-3 gün boyunca pasif bağışıklık sağlar. Ağız sütü içerisinde yer alan magnezyum sülfat, buzağının bağırsaklarında yer alan mekonyumun dışarı atılarak bağırsakların temizlenmesini sağlamaktadır. Buzağı ağız sütünü ne kadar erken tüketirse bağırsakta mikropların tutunma seviyesinde de azalma meydana gelmektedir.

Buzağıların Sütle Beslenmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Günlük verilmesi gereken süt miktarı buzağının canlı ağırlığının %10’undan fazla olmamalıdır. Buzağının ihtiyaç duyduğu süt miktarının altındaki süt beslenme yetersizliğine, fazlası ise ishale sebep olmaktadır. Verilen sütün ısısının 38 ila 40 derece arasında olması gerekmektedir. Daha aşağısında ya da yukarısında ısı seviyesi kabul edilmemektedir. Sıvı gıdaların iki öğüne bölünerek verilmesi gözlem yapma açısından yarar sağlamaktadır. Buzağılar bireysel bir şekilde gözlemlenmeli ve iştah kontrolleri yapılmalıdır. Bu sayede kısa zaman içerisinde gelişen hastalıkların teşhis edilmesi kolay bir hale gelir ve erken müdahale mümkün olur. Emzikler ve süt kovaları her beslemenin ardından mutlaka iyice yıkanıp durulanmalıdır. Her buzağı için ayrı emziğin kullanılması hastalıkların bulaşmasını önleme açısından önemlidir.