İnekler zeki ve duyarlı hayvanlardır ve sergiledikleri davranışlar ile bizlere birçok mesaj verirler. İnekler düzgün bir şekilde gözlenirse streslerinin erkenden farkına varabilir ve gereken tedbirleri alabilirsiniz.

Hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan kişilerin en fazla karşı karşıya kaldığı davranış şekli kızgınlık dönemidir. İneklerin davranışlarını doğal bir şekilde ortaya koyabilmeleri için öncelikle bağlı olmamaları gerekmektedir. Serbest bir şekilde dolaşabilen inekler barınakları içinde serbestçe yeme, suya ve yatak alanına erişebilecekleri biçimde yer alırlar ise dört temel davranış şekli görülecektir. İnekler ya yem yerler ya su içerler ya sağımda olurlar ya da yatarlar. Yatan inekler genel olarak geviş getirme davranışını sergilerler. Sağlığı yerinde olan bir sürüde, günün her saat diliminde, ineklerin yarısı geviş getirmektedir. Bu dört davranış şeklinin haricinde başka davranışlar sergileyen inekler yetiştiricilerine mesaj vermeye çalışırlar. Barınak içerisinde ayakta duran inek sayısı fazla ise yatak alanından hoşnut olmadıklarına işaret edebilir. Yatak alanı ıslak, dar, boyun demiri alçak seviyede olabilir. İneğin yattığı zemin sertse, her yatıp kalktığında dizlerinde ağrı meydana geliyorsa, bu hareketi sık sık yinelemek istemezler. İnekler yatmak ve geviş getirmek isteyen hayvanlardır. İneklerin birçoğu, eğer gezinti alanındaysa, bu barınaklarını beğenmediklerine işaret edebilir. Barınağın havası veya ısı seviyesi onlar için ideal olmayabilir.

İnekler yürüme esnasında kamburlarını çıkarıyorlar ise ayaklarının ağrıdığını gösterir. Böyle bir durum ile karşılaşıldığında yem formülasyonunu gözden geçirmek gerekmektedir. Asidoz ve mide ekşimesine yol açabilecek formülasyon veya sunuş şekli daha sonra topallık olarak karşınıza çıkar. Bu zeki varlıklar yemlik başlarına kova içerisinde koyulan sodyum bikarbonatı yani yemek sodasını arzu ettikleri kadar yalayarak asitlerini dengede tutmaya çalışırlar. Yalnızca ihtiyaç duydukları kadar yalarlar.

İnekler ihtiyaçları kadar yem ve su tüketmektedirler. Şayet yemliğe hırsla gelen, saldırgan bir şekilde yem tüketmeye başlayan inek bulunuyorsa, önünde uzun bir zaman boyunca yem olmadığındandır. İnekler istedikleri her an nasıl su tüketebiliyorlarsa aynı şekilde yem de tüketmelidirler. Yemlik boşsa veya inek yemlik etrafındaki hava şartlarını beğenmiyor ise, havayı kirli ve barınağı sıcak buluyorsa yemliğe gitmek istemez.

İneklerin barınak içerisinde ya da dışarısında toplu halde durmaları da bir sorunun göstergesidir. Barınağın içerisinde pencerelere, kapılara yakın durmayı arzu eden inekler barınağın daha iç bölümlerindeki havadan hoşnut olmadıklarını anlatmaya çalışırlar. Daha temiz ve daha serin bir havanın bulunduğu bir ortamda olmayı arzu ederler. Şayet, birkaç inek birden aynı alanda toplanmış ise bu yönde düzeltici tedbirlerin alınması gerekmektedir. Açık alanda toplanma ise ani hava değişimleri meydana geldiğinde, ineklerin üşüdükleri zaman bir araya gelip ısınmaya çalıştıkları akıllara gelir. Açık alanda sarsılarak solumaları ise ne yaparlarsa yapsınlar sıcak havadan bir türlü kurtulamadıklarının göstergesidir.

İnekler cüsselerinden beklenmeyecek seviyede duyarlı hayvanlardır. Onların yapmış olduğu işi ve üretimi hiçbir canlı yapamaz. Böylesine üretken olan bir ineğin narin olması da son derece doğaldır. İnekler insanların sergilemiş oldukları davranışlardan çok hızlı bir şekilde etkilenebilirler. Barınağa giren bir insana meraklı bir şekilde yaklaşan inek her zaman bakıcıları tarafından iyi muamele gördüğünü, tam tersi insandan uzaklaşan inek ise kötü muameleye maruz kaldığını ifade etmektedir. İneklere kötü davranılması ise onlar için bir stres faktörüdür. Her çeşit stres, insanların kötü davranması, ani değişimler, sıcaklık kesinlikle verimde düşüşe ve hastalıklara sebep olacaktır. Stres daha düşük seviyede süt, daha az buzağı ve daha fazla hastalık anlamına gelmektedir. Bu sebepten dolayı ineklere karşı hassas olunmalıdır.