Dana alır iken maliyeti düşük olanı seçip paradan tasarruf etmeyi düşünmek bir stratejidir. Fakat başta düşük maliyet ile tasarruf etme arzusu, neticesinde daha büyük kayıplara sebep olabilmektedir.
Şayet bir besici düşük maliyetli danaları almaya yatkın ise, bazı ilave işlemleri uygulayarak olabilecek tehlikeleri düşürebilir. İlk olarak bir veteriner ile çalışma yaparak olabilecek tehlikeler düşürülebilmektedir.
Yüksek tehlikeye sahip olan hayvanların belirlenmesinde veterinere danışmanız gerekmektedir. Bazı hayvanlar daha fazla tehlike taşımaktadır. Örnek verecek olur isek sütten yeni kesilen buzağılar, bir yaşında olan sığırlardan daha tehlikeli olmaktadır. Bir yerden alınan sığırlara oran ile birçok başka kaynaktan toplanmış sığırlar daha fazla tehlike taşımaktadır. Ayriyeten besi çiftliğine dahil edilen sığırların daha evvel asla aşılanmamış ya da herhangi bir aşılama programına tabi olmamaları bir tehlike oluşturmaktadır. Tehlike yükselten öteki etkenler içerisinde; çok kısa zamanda büyük hava ısısı farklılıkları, ıslak/ soğuk yağmurlu hava şartları, ısısı yüksek nemli havalar sayılabilmektedir.
Besi çiftliği olan kişiler, sığırlar işletmesine dahil olmadan evvel hazırlıklı olmaları gerekmektedir. İşletmeye dahil olan buzağılara uzun saplı, sert olmayan kuru ot tükettirilmeli, ıslak ya da küflü olan kuru ot tükettirilmemesi gerekmektedir. Mümkün olduğu kadar fazla temiz suyun sağlanması gerekmektedir. Su kaynağı serbest ulaşıma olanak sağlanacak biçimde padoklar içerisine yerleştirilmesi gerekir. Geldikleri bölgeden başka sistemdeki suluklara uyum sağlayana kadar çitlerin önlerine tank içerisinde ilave suluklar yerleştirilmesi gerekir. Gelen danaların yem tüketimleri izlenerek, hayvanların yem tükettiklerinden emin olunması gerekir. Danalar düzgün bir biçimde kuru ot yiyip su içmeye başladıklarında dana yeme başlayabilir ve aşamalı olarak karbonhidratlar yükseltilir. Danaların yemlerinin ilavesini ilk 2 gün uzun saplı kuru otun üstüne dökerek uygulayabilirsiniz.
Danalar satış alanından işletmeye gelmeden evvel parazit mücadelesi ve sığırlar için büyük tehlike olan BRD’ye karşı burundan uygulanan intra nasal aşı yapılması gerekmektedir. Bir başka işlemse ağır salınımlı antibiyotik işlemidir. Buna metafilaksi işlemi denilmektedir. Az tehlikeli, stres altında olmayan veya organik bakılan sığırlar için böyle bir işlem uygulanmamaktadır. Fakat rahatsızlık semptomu gösteren danaların tedavi edilmesi gerekmektedir. Sığır solunum yolu rahatsızlıkları ile alakalı bir salgın, danalar işletmeye dahil olduktan ortalama beş- on dört günün ardından meydana gelebilmektedir.
Böyle bir hal meydana geldiğinde sürü içinde teker teker danaları tedavi etmenin yerine, belli gruplar oluşturarak, danaları tedavi etmek daha uygun bir işlem olacaktır. Genel bir kural olarak, yeni sığır solunum yolu rahatsızlık kompleksi olayları meydana geldiğinde birbirlerine temas halinde olan rahatsız hayvanlar, üç gün içerisinde yüzdesini yüzde on seviyesinde yükseltir veya herhangi bir gün tedavi gerektiren danaların sayısını yüzde yirmi beş yükseltir. Yukarıda belirttiğimiz gibi söylediğimiz biçimde tedbirler alırsanız, hayvanların çoğunun enfekte olmasının önüne geçebilirsiniz.
Hayvanlar işletmeye dahil oldukları ilk günlerde, gün içerisinde minimum 2 kez sağlık durumları gözlenmelidir. Tedavi gören hayvanları başka bir padoğa yerleştirmeli ve onları daha yakından takip etmeniz gerekmektedir. Bu şekilde rahatsızlığın başka padoklara yayılması engellenir. Besi çiftliğine dahil olan hayvanlar yirmi bir- otuz beş gün ayrı bir barınağa alınması gerekir. Bu şekilde işlemler uygulanır ise, başka hayvanlara olası bir rahatsızlık geçmesi önlenmiş olmaktadır.
İşletmeye dahil olmasının ardından ki beşinci ile yedinci günler içerisinde, sığırlar yeni alanlarına alışıp stres azaltmasının ardından aşılanabilmektedir.
Yeni dahil olan sığırlar için aşağıdaki aşılar oldukça mühimdir:
* PI3 ve BRSV aşıları
* IBR aşısı
* BVD aşısı
Karma Klostridial aşılar, BRD’nin ardından sekonder olarak gözüken enfeksiyon için Pasteurella Multocida- Manheimia Haemolytica aşıları da oldukça mühimdir. Geçerli ve güvenilir bir veteriner hekim- çiftçi iş birliğiyle mevzubahis işletme için doğru bir aşılama protokolü belirlenmesi gerekmektedir. Aşıların tesirli olması için uygun bir biçimde korunması ve tercih edilmesi gerekmektedir. İşlem yolu için etiket üstündeki talimatlar uygulanmalıdır.
Birden çok aşı yapılacağı durumlarda, aşıların asla aynı şırınga içerisinde karıştırılmamalıdır. Aşılar karıştırılır ise tesirleri düşebilir. Besi danalarına boynuz köreltme ya da kastrasyon uygulaması yapılacağı vakitte aşılama yapılmaması gerekir. Boynuz köreltme işlemi, kastrasyon ve benzeri uygulamalar hava koşullarının güzel olmadığı vakitlere denk gelir ise, bu işlemler hayvanlar üstünde daha fazla strese sebep olmaktadır. Fazla soğuk hava koşullarında bu uygulamaların yapılması tavsiye edilmemektedir. Bunun yanı sıra yağışlı, fazla sıcak ve ıslak zamanlarda da bu işlemlerin tatbik edilmemesi gerekmektedir. Şayet yaz mevsiminde aşı işlemi gerekecek ise, günün serin olduğu zamanların tercih edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde işlem uygulandığında, sığırların gerek ortamdan kaynaklı ısı stresi gerek de aşı ile ilişkili vücut ısısı yükselmesi ile alakalı reaksiyonları en aza indirmiş olursunuz. Söz konusu bu reaksiyonlar, bazen arzu edilmeyen geçici olmayan zararlara ve üstelik ölüme neden olabilmektedir.
Besi işletmeci kişileri az maliyetli büyük tehlike altındaki sığırları satın almaya karar kıldıklarında bu sığırların geçirebilecekleri sağlık problemlerini önlemek için iyi bir plan hazırlamaları gerekmektedir. Mevzubahis hayvanlardaki sağlık problemleri ile alakalı yapılacak muhafaza edici doktorluk ve tedavi planı sürüdeki salgınları en aza indirerek olabilecek giderleri kontrol altına almayı sağlamaktadır. Bu mühim kriterler göz önüne alınmaz ise belli ekonomik kayıplar ile karşı karşıya gelinmesi kaçınılmaz bir durum olmaktadır.