İneklerin henüz sütten kesilmemiş yavrularına buzağı ismi verilmektedir. Buzağı doğduktan sonra yavrunun soluk alıp almadığının kontrol edilmesinin sonrasında ağız ve burundaki sümük kıvamındaki kalıntıların temizlenmesi gerekmektedir. Doğumun ardından inek doğurduğu yavrusunu yalayarak kan dolaşımını hızlandırmanın yanı sıra kurumasına da yardımcı olur. Şayet, anne yavrusunu temizleme davranışını sergilemiyor ise buzağıya az miktarda tuz sürülerek ineğin buzağıyı yalaması teşvik edilmelidir.

Buzağının doğumu gerçekleştikten 30 dakika sonra yavru annesini emmeye çalışır, ilk bir gün yavru annesini emebilir fakat ardından ayrılması gerekmektedir. Çünkü buzağı annesini emmeye devam ettiği süreç içerisinde bazı sorunlar yaşanmaktadır. Mesela sağım esnasında inekler devamlı olarak yavrunun emmesini arzu edeceğinden dolayı sağım güç bir hal alır. İneğin ne kadar ağız sütü tükettiğinin bilinmesi ve sağım uygulamasının zor bir hal almaması için sütün inekten sağıldıktan sonra biberon ile yavruya verilmesi tavsiye edilmektedir. Buzağıya verilen sütün sıcaklığının 38 derece olmasına dikkat edilmelidir.

Ağız sütü, ineğin doğumunu gerçekleştirmesine yakın olan son haftalarda süt bezlerinden salgılanmaktadır. Salgılanan ağız sütü buzağı doğumu gerçekleştikten sonra tamamen durur. Ağız sütünün içerisinde normale kıyasla çok daha fazla protein ve mineral bulunmaktadır. Buzağının ihtiyacı olan enerji ve vitaminler ağız sütü sayesinde karşılanmaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlü hale gelmesini sağlayarak buzağıyı hastalıklara karşı muhafaza eden, temiz ve koyu renkli krema kıvamındaki ağız sütünün alınması yavru için son derece büyük bir öneme sahiptir. Buzağının öğünleri arasındaki zamanın eşit olması gerekmektedir. Soğuk havaların yaşandığı zamanlarda süt ya da mama takviyesi yapılmalı ve buzağıların önlerinde her daim temiz ve taze su bulundurulmalıdır.

Buzağıların sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri için işkembe gelişimi oldukça mühimdir. Bu sebepten dolayı 2 ay ya da daha uzun bir zaman süresince sütle beslemekten uzak durulmalıdır. Gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda süt ile beraber başlangıç yemi ya da tahıl ile beslenen buzağılarda farklı gelişimler gözlemlenmektedir. Mesela bu türde beslenen buzağıların işkembelerinde gelişiminin daha fazla olduğu görülmüştür. Buzağının nefes borusuna kaçma ihtimali olduğundan dolayı öğütülmüş toz tahılları vermekten kaçınılmalıdır. Yavrulara doğumun ardından dinlenebilmeleri için hijyenik ve kuru bir alan sağlanmalıdır. İneklerin yaşadığı alanlarda zararlı mikroorganizmalar ve parazitlerin bulunmasına yönelik tedbir olarak buzağılar yetişkin hayvanlardan ayrı bir alanda bulundurulmalıdır. Buzağı kulübelerinin kötü hava şartlarına ve olumsuz durumlara karşı dayanıklı olması gerekmektedir. Buzağıların toplu yaşama adapte olabilmeleri için 2 ay sonra diğer buzağıların bulunduğu kulübeye yerleştirilmesi gerekmektedir. 2 aydan daha büyük olan buzağıların yalnız başına bir kulübede bulunmaması gerekir. Buzağıların sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri için genel olarak yapılması gerekenler bu şekildedir.